Kusur Oranı İtirazı Sürecinde Dikkate Alınan Faktörler Nelerdir?

Trafik kazası sonrası belirlenen kusur oranı itirazı, hak ettiğiniz tazminatı alabilmeniz için kritik bir öneme sahiptir. Kazalarda tarafların sorumluluğunu gösteren bu oran, doğrudan tazminat miktarınızı ve olası cezai yaptırımları etkilemektedir. Üstelik bu orana itiraz etmek için sadece 5 günlük bir süreniz bulunmakta ve bu süre, kusur oranının size tebliğ edildiği andan itibaren başlamaktadır.

Kusur Oranı İtirazı Nedir?

Kusur oranı itirazı, trafik kazası sonrasında belirlenmiş olan sorumluluk paylaşımına karşı yasal hakkınızı kullanma sürecidir. Trafik kazalarındaki sorumluluk dağılımı, genellikle %50-%50 veya %75-%25 gibi oranlarla belirlenmekte ve bu oranlar doğrudan sigorta ödemelerini etkilemektedir.

Aslında bu süreç, sigorta ödemelerinden hukuki sorumluluklara kadar geniş bir yelpazede sonuçlar doğurmaktadır. Özellikle maddi hasarın büyüklüğü ve kazanın nedenleri her zaman net olmadığından, kusur oranına itiraz etmek bazen bir zorunluluk haline gelmektedir.

Genellikle 5 iş günü içinde yapılması gereken bu itirazda, dilekçeyle somut deliller ve yasal dayanaklar sunulmalı, yeniden bilirkişi incelemesi talep edilmelidir. Artık ayrı dava açılmasına gerek kalmadan, bu itirazlar asıl dava sürecinde değerlendirilmektedir. Doğru belirlenmeyen kusur oranı maddi ve manevi açıdan mağduriyet yaratabilmektedir. Bu nedenle kaza tespit tutanağı, tanık ifadeleri ve kamera kayıtları gibi delillerle desteklenen itirazlar, adil bir sonuca ulaşmak açısından büyük önem taşımaktadır.

Kusur Oranı Nasıl Belirlenir?

Trafik kazasından sonra ilk adım, taraflar arasında veya trafik ekipleri tarafından tutanak tutulmasıdır. Taraflar suç oranında uzlaşırsa kendi aralarında tutanak hazırlayabilmektedirler. Aksi halde kolluk kuvvetleri devreye girmektedir.

Maddi hasarlı kazalarda, tutanak ve kaza fotoğrafları sigorta şirketine iletilmekte ve belgeler TRAMER’e aktarılmaktadır. TRAMER, evrakları inceleyerek 3 iş günü içinde kusur oranını belirlemektedir. Bu oranlar genellikle %0, %25, %50, %75 ve %100 şeklindedir.

Kusur oranı belirlenirken trafik ihlalleri, alkol etkisi, tanık ifadeleri, kamera kayıtları gibi unsurlar dikkate alınmaktadır. Sigorta şirketleri aynı oranı verirse dosya sonuçlanmaktadır. Farklı oranlar verilirse dosya Kaza Kusur Değerlendirme Komisyonu’na iletilmektedir. 3 iş günü içinde karar verilmektedir. Bu noktada tarafların 5 iş günü içinde kusur oranına itiraz hakkı vardır. İtiraz edilmezse oran kesinleşmekte ve tazminat süreci başlatılmaktadır. Ayrıca bazı kaza türlerinde kusur oranları genellikle sabittir. Örneğin arkadan çarpmalarda çarpan araç genellikle %100 kusurlu sayılmaktadır. Tüm bu süreçler, tazminat miktarını doğrudan etkilediği için büyük önem taşımaktadır.

Kusur Oranına İtiraz Sürecinde Dikkate Alınan Faktörler Nelerdir?

Kusur oranı itirazı değerlendirilirken, sürecin adaletli bir şekilde sonuçlanabilmesi için belirli faktörler göz önünde bulundurulmaktadır. Öncelikle olay yerinden toplanan fiziksel deliller oldukça önemlidir. Fren izleri, araçların konumları ve kaza anındaki çevresel koşullar gibi unsurlar, kusur tespitinin yeniden değerlendirilmesinde kritik rol oynamaktadır.

Görgü Tanıklarının İfadeleri

Kusur oranına itiraz sürecinde dikkatle incelenmektedir. Tanıklar, kazanın gerçekleşme şeklini ve tarafların davranışlarını aydınlatmada önemli bilgiler sağlayabilmektedir. Ayrıca olay yerindeki güvenlik kameraları veya araç içi kameralardan elde edilen kayıtlar, objektif görsel kanıtlar sunduğundan itiraz sürecinin seyrini değiştirebilmektedir.

Raporlar

İtiraz sırasında taraflar, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'nden rapor talep edebilmektedirler. Bu rapor, sürücüler arasındaki kusur paylaşımına ilişkin nihai ve bilimsel bir değerlendirme sunmaktadır. Bunun yanı sıra, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün Fen Heyeti'nden veya bağımsız uzmanlardan teknik rapor istenerek hız, durma mesafesi ve fren izi analizleri gibi konuların yeniden değerlendirilmesi sağlanabilmektedir.

Araçlardaki Hasarların Ekspertiz Raporu

İtiraz sürecinde dikkate alınan başka bir faktördür. Bu nedenle kaza sonrası fotoğrafların doğru açılardan çekilmesi ve hasarın detaylı belgelenmesi büyük önem taşımaktadır. Haliyle itiraz için gerekli tüm belgelerin eksiksiz ve zamanında sunulması, 5 iş günü içinde tamamlanması gereken itiraz sürecinde başarıya ulaşmanın anahtarıdır.

Profesyonel Bir Avukat Desteği

Kusur oranı itirazı sürecinde haklarınızın korunmasını ve sürecin daha verimli ilerlemesini sağlamaktadır. Avukatınız, hukuki bilgi ve tecrübesiyle kusur oranına itiraz sürecinde hangi belgelerin toplanması gerektiğini ve nasıl bir savunma stratejisi izleneceğini belirleyerek itirazınızın daha sağlam bir temele oturtulmasını sağlamaktadır.

Mahkeme Süreci ve İtirazın Olası Sonuçları

Resmi olarak kusur oranı sadece mahkeme tarafından tespit edilebilmektedir. Polis, jandarma veya sigorta şirketleri yalnızca görüş bildirebilmektedir. Ancak, nihai karar mahkemenindir.

Mahkemede itiraz süreci, itiraz dilekçesinin sunulmasıyla başlamaktadır. Bu dilekçede kusur oranının yanlış tespit edildiğine dair somut gerekçeler ve beklediğiniz sonuç açıkça belirtilmelidir. Ayrıca, kaza fotoğrafları, video kayıtları, görgü tanıklarının ifadeleri ve uzman raporları gibi delillerin usulüne uygun sunulması kritik önem taşımaktadır. İtiraz sürecinde en az bir veya birkaç duruşma gerçekleşebilmektedir. Bu nedenle hem fiziksel hem de zihinsel olarak hazırlıklı olmanız gerekmektedir.

İtiraz için yasal süreler oldukça önemlidir.

• Maddi hasarlı kazalarda kusur oranına itiraz süresi 2 yıl
• Yaralanma durumunda 8 yıl
• Ölümlü kazalarda ise 15 yıla kadar uzamaktadır.

Bu süreleri kaçırırsanız, kusur oranları kesinlik kazanır ve itiraz hakkınızı kaybedersiniz.

İtirazın olumlu sonuçlanması durumunda, tazminat miktarları yeniden hesaplanmaktadır. Özellikle yüksek kusur oranına sahip taraflar için önemli maddi avantajlar elde edilebilmektedir. Kusur oranının düşmesi, aynı zamanda sigorta primlerinizin de azalmasını sağlayabilmektedir. Bununla birlikte, itiraz süreci yargılamayı uzatmakta, stres yaratmaktadır. Ayrıca, ek avukatlık ücretleri gibi maliyetler doğurabilmektedir. İtirazın reddedilmesi halinde bu maliyetler karşı tarafın lehine sonuçlanabilmektedir.

Sonuç olarak, kusur oranı itirazı sürecini doğru yönetmek, trafik kazası sonrası haklarınızı korumak için hayati öneme sahiptir. Özellikle belirlenen kusur oranının maddi tazminatları doğrudan etkilediği düşünüldüğünde, bu süreci ciddiye almak gerekmektedir. Mahkeme sürecinde karmaşık hukuki prosedürler söz konusudur. Bu sebeple alanında uzman bir avukatla çalışmak sürecin başarılı yönetilmesinde büyük fark yaratmaktadır. Avukatınız, itiraz dilekçenizi hazırlarken gerekli hukuki mevzuata ve önceki yargı kararlarına uygun hareket ederek haklarınızı en iyi şekilde savunacaktır.

Sık Sorulan Sorular